24 Kasım 2011 Perşembe

Konsere Gidelim mi?

(FON MÜZİĞİ)





Dalga geçer gibi geçiyor günler..Yine uzun soluklu bir ara... Her geçen gün hayatı farklı bir yüzü ile karşılaşıyor, tanışıyoruz, onu tanımlamaya çalışıyoruz ama yaşanılan her nasıl adlandırılırsa adlandırılsın -acı, sevinç, mutluluk, hırs, gerçekler, hayaller, vs.- fonda içten içe bir müzik olur kulağımıza çalınan, ruhumuzu o duygulara yaklaştıran..Aslında fiziksel anlamda dinlemiyorsunuzdur ama bir film sahnesi gibi o hep arkada entrikalar yaratır:)

İşte benim fon müziğimdi The Pixies-Hey, son günlerdeki hislerimin tercümesi.Bugün Radyo Eksen'de parça çalınmaya başlayınca içimdekiler dışarı çıkmış oldu;) Kendimi bilgisayarın başında buldum...

Her neyse...Konu bu değildi zaten, asıl size çok güzel haberlerim var. Çok iyi konserler var Istanbul'da Kasım-Aralık ayında. Bir kaçını paylaşmak isterim.

Önce Wild Beasts'ten başlayalım. İngiltere'nin indie-rock müziğe kazandırdığı en önemli gruplardan biri bana kalırsa. 29 Kasım'da Babylon'da, bilet fiyatları 44,50TL


2009 yılında yayınlanan Two Dancers, Mercury Ödüllerine aday gösterilmişti.


 Benim bumerang gibi dönüp dolaşıp dinlediğim bir parça Fun Powder Plot:




Wild Beasts sonrası Ane Brun'a geçiyorum hemen. Yarın akşam Salon İKSV'de konser verecek olan Norveçli sanatçı, söz yazarı, gitarist aynı zamanda kendi plak şirketinin sahibi. Farklı sahne düzenlemeleri ile çok keyif alabileceğiniz bir konser önerisi... Bilet fiyatları ayakta 45TL, öğrenci 28TL

To Let Myself Go


Love and Misery (with Tobias Froberg)


Rubber & Soul


1 Aralık gecesi ise Babylon'da yine başka bir Ingiliz grup, The Maccabees'i dinleyebilirsiniz. Bilet fiyatları : 39TL





Daha öncede Türkiye'de konser veren Brazzaville'e 9 Aralık'ta Otto Santral'de.Bilet fiyatları : 34TL






Bu arada bulursanız Brazzavillie Sandman parçasını da dinlemenizi öneririm.

Son olarak daha önce blogumda parçalarını dinlediğimiz Rox Garajistanbul'da sahne alacak. Bilet fiyatları: 45TL







Herkese keyifli konserler:)





25 Ağustos 2011 Perşembe

RHCP;)




RHCP nam-ı değer Red Hot Chili Peppers 1983 yılında kurulmuş Amerika menşeili çok sevdiğimiz, saygı duyduğumuz funk-rock gruptur. 1962 doğumlu tüm enerjisini fazlasıyla gruba ve şarkılara yansıtan Antohny Kiedis, Flea, Hillel Slovak ve Jack Irons grubun kurucularıdır. 1988 yılında Hillel'in uyuşturucudan ölmesi ve zaman içerisinde grupta ufak tefek isim değişiklikleri olsa da, Red Hot'ı Red Hot yapan zamanlarda bu üyeleri dinlemiştik.

1984'ten bu yana 9 albumü bulunan ve 10'dan fazla -hatta belki kaç 10 mu demek lazım?!:) - ödüle sahip grup 2009 yılında dinlenmek üzere müziğe kısa bir ara vermişlerdi. Birçok Avrupa ülkesi ve Amerika'da 26 Ağustos 2011'de yani yarın:) RHCP'ın yeni albumü I'm With You yer alacak ve özlem bitecek. Yeni single'ları The Adventures Of Rain Dance Maggie, albüm hakkında tüyolar verse de, heyecanla albümü bekliyoruz...

Bu arada grubun ilk isminin  ‘Tony Flow And the Miraculously Majestic Masters of Mayhem’ olduğunu biliyor muydunuz? Bir grup ismi için oldukça uzunmuş...

Kronolojik bir sıra olmayacak sanırım ama en çok beğendiğimiz Red Hot Chili Peppers parçaları ile devam edelim...

                                               2002 yılı By The Way Albumü : Can't Stop




By The Way



Universally Speaking



The Zephyr Song



This is the place




1987 yılı albümü The Uplift Mofo Party Plan -  Fight Like A Brave



1991 yılı albüm Blood Sugar Sex Magik - Give it away


Under The Bridge



1999 yılı Californication albüm - Californication



Otherside


Parallel Universe


Road Trippin'



2006 yılı albüm Stadium Arcadium - Dani California


Snow




veee yıl 2011 I'm With You Albumü - Th Advantures of Rain Dance Maggie



Eklemekle bitmez...atladığım diğer güzel parçaları için kusuruma bakmayın, keyifle dinleyin:)
Şimdiden herkese iyi bayramlar, iyi tatiller...


16 Ağustos 2011 Salı

Indie Rock!

1980'lerde doğmuş olan bu müzik akımının orjin noktası İngiltere ve Amerika olup birçok alt sınıfı bulunmaktadır.Ve bu sınıflar içerisinde tanıdığımız dinlediğimiz birçok grup ve sanatçı bulunmaktadır. Kendini alternatif rock veya bağımsız müzik tarzından "daha düşük bütçeli ve do it yourself" şeklinde karakterize eden akımın birkaç örneği ile konuya giriş yapalım:

The Smiths: 1982 yılında İngiltere'de şekillenmiş olan grup içerisinden daha sonra bir grup daha çıktı. Vokallerinde Morrissey bulunmaktaydı ve 1987 yılında grup parçalandığında Morrissey yoluna başarı ile devam eden taraf oldu.

                                                      The Smiths -  This Charming Man

Birçok otör tarafından müzik dünyasını indie rock ile tanıştırdığı düşünülen Morrissey...

Morrissey -First of the gang to die


Bloc party: İngiltere'den devam ediyoruz. Kele Okereke'nin güzel sesiyle eşlik ettiği grup 1999 yılında kuruldu. 2003 yılında Bloc Party ismini alana kadar grup farklı isimler ile sahnelerde boy gösteriyorlardı.


                                                             Bloc Party - Banquet

Tiger Lou: İsveç menşeili 28 yaşındaki Rasmus Kellerman ve grubu...İkinci albümleri The Loyal içerisinden Functions benim oldukça sevdiğim parçalarıdır.




Yeah Yeah Yeahs: 2007 yılında "Show Your Bones" albümü ile Grammy ödülü alan Amerikalı grubun yine bu albümden çıkan 2 güzel parçası. (bu arada albüm baştan aşağı çok güzeldi dinlemenizi öneririm;))

Yeah Yeah Yeahs - Cheated Hearts


Yeah Yeah Yeahs - HoneyBear

Kaiser Chief: 1997 yılında kurulmuş olan İngiliz grup 2009 yılında Rock'N Coke bünyesinde ülkemizi ziyaret etmiş ve çok keyifli konser vermişlerdi.

Kaiser Chief -Ruby



 Kaiser Chief- Everyday I love you less and less


Bu liste daha uzar gider.. Devamını getireceğim. Şimdilik herkese keyifli dinlemeler...

11 Ağustos 2011 Perşembe

Vahiy:)

Sevgili eşim Mr. T ile otururken bir anda birkaç şarkı repliği muhabbetimize dahil oldu.. Bende sizlerle paylaşmak istedim pek sevgili dinleyiciler:):)


Amerikalı rock grubu Steppenwolf tarafından ilk olarak dinlediğimiz daha sonra birçok grup-sanatçı tarafından coverlanan Born to be Wild...


Efsane Micheal Jackson'ın Bad Albumünün 5. çıkış parçası ve Diana Ross'a ithaf edilen Dirty Diana..



 

1985 çıkışlı İngiliz pop-rock band Cutting Crew ve onları listelerde bir numaraya taşıyan (I Just) Died In Your Arms



Hızlıca göz attığımız 60'lar ve 80'ler gecesi:) Keyifli dinlemeler...

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Kaldığımız yerden devam...

Kısa (!) bir aradan sonra kaldığımız yerden güzel müzikleri paylaşmaya devam edelim...
Son bir iki gündür melankoli havası bürüdü etrafımı, akşamları havaların serinlemesi yavaş yavaş sonbaharı hatırlatıyor ve bu melankoliyi tatlı tatlı artırıyor... Haliyle şarkılarda bundan nasibini alıyor, ya da tam tersi her neyse...

Güne ilk katılımı Death Cab For Cutie yapıyor. Ben Gibbard'ın sakin sesi ile biçimlenen ve Soul Meets Body parçası ile kendinden oldukça söz ettiren grubu  " Your Heart is an Empty Room" ile dinleyeceğiz.


Broken Social Scene'den de sesini çıkarabileceğiniz Canada'lı 5 Grammy Ödüllü söz yazarı - şarkıcı Feist ve Inside - Out.




2004 yılına Ingiltere'ye geri dönüyoruz. Kasabian L.S.F yani Lost Souls Forever...



Son  olarak sanatçı bir aileden gelen benimle yaşıt İşveçli güzel sesli kızımız Lykee Li



Herkese iyi dinlemeler;)

17 Şubat 2011 Perşembe

Auto-Tune

Eğitici-öğretici bilgiler köşesine hoşgeldiniz!:)

PowerFm dinlerken bugün, FunkyC bir ara auto-tune diye birşeyden bahsetti. Acaba bu auto-tune benim şu adını bilmediğim ve teknik açıdan merak ettiğim, vokalin sesini garip şekilde değiştiren ve kuvvetlendiren alet-edevatmı diye araştırmaya koyuldum. Evet ta kendisi! Biraz açıklayayım;

Auto-tune, vokal ve enstrümantal performansların akortlarını düzeltmek üzere, yanlışlıkları gidermek amacıyla üretilmiştir.Bu şekilde birçok sanatçının kusursuz kayıtlar oluşturması sağlanmıştır.

Tüm vokallerini auto-tune ile birleştiren ilk gruplardan biri Italyan grup Blue ve parçası Da-Ba-Dee olarak kayıtlara geçmiş. Cher'in Believe parçası da bu tekniğe en güzel örneklerden biri.





Tabii bu tekniğe çok karşı olanlar, tepki gösteren sanatçı/gruplar var. Bunlardan biri 2009 Grammy Töreni'nde mavi şeritler giyerek auto-tune tekniğini protesto eden Death cab for Cutie...





Sonra nedense aklıma Muse soundu geldi ve acaba Muse parçalarında bunu kullanıyor mu diye araştırmaya başladım. Çok ayrıntılı ve kesin sonuçlara ulaşamadım ama sanırım bazı parçalarında  kullanıyor.. Neyse bu bir bahane olur diye düşünüyorum ve özlediğimiz Muse parçalarına yer vermiş oluruz:)


Supermassive Black Hole



Starlight



Plug In Baby



Knights of Cydonia



Uprising


Hysteria




Time is Running Out






16 Şubat 2011 Çarşamba

And Grammy goes to....:)

Günler ne kadar çabuk geçiyor değil mi?! Grammy ödülleri de sahiplerini buldu, sırada Brit ödülleri var ki, benim ödüller arasında en çok tuttuğum Brit Ödülleridir.

Grammy'nin tarihçesine biraz bakıcak olursak; Grammy Gramafondan gelir ve Amerikan kökenli müzik ödülleridir. 108'ten farklı kategoriye sahip, 30 farklı müzik türünü kapsamaktadır.

2011 Grammy ödül törenine kısaca bakıcak olursak;

- Yılın en iyi kayıdı : Lady Antebellum ve Need you Know.. Ben de bu parçayı pek sevmiştim.




-Yılın albumu : Arcade Fire The Suburbs (haklı kazanç, ilerleyen zamanlarda Arcade Fire daha eski parçalarıyla, albumleriyle konuğumuz olacak:))





-En iyi pop vokal album : Lady Gaga The Fame Monster
-En İyi Dans /elektronik album : La Roux.  Bulletproof parçası ile gruba yer verelim...




- En iyi rock album : Muse The Resistance
- En iyi Alternatif Müzik Albumü : The Black Keys Brothers



Gibi gibi bir liste var ve devam ediyor...Pekiiii benim dağıttığım ödülleri kimler aldı?:) Asla dinlemekten sıkılmayacağım benim için ödüllü birkaç parçaya yer vermek istiyorum..

Norveç' ten Sivert Hoyem ile başlayalım o zaman... Aynı zamanda The Volunteers grubunun da bir üyesi olan Sivert Hoyem'i kariyerine solo albumleriyle de devam etmektedir. Solo çalışmalarından biri olan Moon Landing...




The Killers'tan tanıdığımız Brandon Flowers solo albümü ile de müzik listelerini zorluyor. Albümü Flamingo'dan en çok sevdiğim parçalarından biri Crossfire;





Biraz daha eskilere gidelim ve Liverpool yakınlarında kurulmuş olan bu grup ile biraz haşır neşir olalım. Kendine özgü eğlenceli, dinamik müzikleriyle, aynı dönemde çıkan gruplardan bir şekilde sıyrılmayı başarmışlardır...THE CORAL










Herkese iyi Çarşambalar:)