31 Ocak 2011 Pazartesi

Easy like Monday morning!

Herkese Merhaba,

Çok zordur Pazartesi sabahları...Haftasonunun hareketliliğinden, sosyal çevreden, hatta sıcacık evinden çıkıp kurumsal kimliğine geri dönmek için bir adaptasyona ihtiyaç duyuyor insan...İşte bu "Pazartesi Sendromundan" kurtulmak için ne yapılması gerekir, nasıl yönetilir kestiremiyorum - ve yorumlara açığım :)- ama easy listening parçalar ile biraz gevseyebiliriz diye düşünüyorum. 

Hadi bakalım, keyifli dinlemeler ve herkese iyi haftalar :):)


Birçok filmde rol almasının yanı sıra müzikleriyle de filmlere katkıda bulunan, Wicked Game, Baby did a bad, bad things parçalarıyla tanıdığımız ve sevdiğimiz Chris Isaak'ten Life will go on ve ardından Wicked Game...









Brezilya yapımı bir dizinin müziklerinin üne kavuşmasıyla gelen başarı, 2010 Grammy Ödüllerinde en iyi pop vokal album dalına aday gösterilmiş Colbie Cailat,






Şeytan tüylü biri bence Jason Mraz, albümlerindeki her parçayı bayılarak dinler ve bırakamazsınız.. Colbie ile olan düeti "Lucky"





2003 yılında hayatını kaybeden, güçlü bas sesi ve romantik imajıyla, asla eskitemeyeceğimiz parçalarıyla Barry White,






Ömürlerine onlarca albüm ve single sığdırmış olan The Rolling Stones için fazla bir açıklama yapmaya gerek yok diye düşünüyorum.. Mick Jagger'ın bitmez tükenmez enerjisi, her zaman sahnesine de vurmuştur. Seyicisinden / dinleyicisinden kendi kolonisini oluşturmuş bir ekoldür Rolling Stones...






1987 yılındayız... Suzanne Vega' nın bu parçası bir çok grup tarafından sonradan coverlanmış olsa da, onun sesinden dinlemek ayrıcalıktır.. Kendisi de bu parçanın, diğer şarkılarından farklı bir yere sahip olduğunu aşağıdaki cümleleriyle vurgulamıştır.


Vega: Yeah. It’s an amazing feeling. Especially since that particular song is a very special song. It’s a song about child abuse, so therefore it does touch a lot of people in a different way than if it were, say, a love song or some other kind of song.   








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder